"Sanki direncim kaybolmuştu. Acı çekme yeteneğimi bile yitirmiştim."
1948 yılında yayınlanan "İnsanlığımı Yitirirken" Japon edebiyatının kült eserlerinden birisidir. Döneminde Japonya'da büyük bir ilgi gören Shuuci Tsushima yani bilinen adıyla Osamu Dazai sonrasında dünya çapında okunan bir yazar haline gelmiştir. Orijinal adı "Ningen Shikkaku" olan İnsanlığımı Yitirirken, Dazai'nin en çok okunan eseridir, Japonya'da ise en çok satılan 2.kitap niteliği taşımaktadır. Bunun nedenlerinden en önemlisi ise bu kitabın otobiyografik temellere dayanmasıdır.
Her şey içten içe ressam olmak isteyen fakat ailesinin buna şiddetle karşı çıkmasının ardından karakterimizin genç yaşta evden ayrılması ile başlar. Daha sonra ailesinden gelen paralarla bir süre başkasının evinde yaşamaya başlar ve bir süre sonra oradan da ayrılır. Sürekli baskı altında hisseden karakterimiz kendisini anlayacak, destekleyecek ve en önemlisi de onu sevecek birilerini ararken oradan oraya savrulur. Aradığı sevgiyi önce kısa süreli ilişkilerde bulmaya çalışır. Hatta tanıştığı kadınlardan biriyle birlikte intihar girişiminde bulunur fakat sevdiği kadını kaybetse de kendisi bu girişiminde başarılı olamaz. Bu sırada bir evlilik yapar ve çocuk sahibi olur. Tabii aynı anda alkol bağımlılığı da başlar ve bu bağımlılık ilerleyen zamanlarda yerini madde bağımlılığına bırakır.
Maalesef eşine karşı da pek sadık bir eş olduğu söylenemez. Mutluluğu bulmakta çok büyük sıkıntılar yaşadığı için evli olmasına rağmen mutluluğu başka kadınlarda aramaya devam eder. Bir süre sonra kendi evine gitmemeye ve başka kadınların evinde yaşamaya başlar. Gittiği her yerde mutluluğu bulmak yerine diğer insanların mutluluğunu bozduğunu düşünerek insanlardan uzaklaşır. Ressamlık konusunda istediği yere gelemez, karikatüristlik ile kazandığı az miktardaki parayı da alkole harcar. Bütün bunların üstüne bir de tüberküloz hastalığına yakalanması ile her gün ölüme daha da yaklaşır. Özellikle hastalığının ardından doktorlar tarafından alkolü bırakması gerektiği tembihlense de aynı anda hem alkol hem de madde kullanımını bırakamaz. Neredeyse her gün kan kusmaya başlar. Bununla birlikte hâlâ devam eden başarısız intihar girişimlerinin sonunda ise yakınları tarafından bir hastaneye yatırılır.
Osamu Dazai, genç yaşlarından itibaren birçok psikolojik rahatsızlık ile boğuşmaktaydı. Bu rahatsızlıkları ile baş etmesinin tek yöntemi ise onları yazıya dökmekti. Tabii ki kitapları ona yardımcı olmaya yetmedi ve hayatı boyunca birçok başarısız intihar girişiminde bulundu. Yalnızlık duygusunu en doruk noktalarda yaşadı. Hayatının ilerleyen zamanlarında yakalandığı hastalığı ise sorunlarına bir sorun daha ekledi. Belki de hayatında sadece onu anlayan, yanında olan ve ona destek olan birine ihtiyacı vardı. Ama etrafına ördüğü duvarları kimse kıramamıştı. Kendine zarar vermekle kalmayıp etrafındakilere de zarar vermeye başlaması ile daha da yalnızlaşmıştı. İnsanlığımı Yitirirken kitabında ise bize hayatı boyunca yaşadığı acılarını birinci şahıstan öğrenme şansı veriyor. Okuyucuların ise bu eserde kendisinden bir parça bulması bu kitabın günümüzde bile en çok satanlar arasında bulunmasını sağlıyor.
Okurken bazı olayların gerçek olaylar olduğuna inanamamıştım. Kendisinin bu eseri yazabilmesi ve birçok kişiye ilham olabilmesi için yaşamış olduğu acılar ve bu başarısının bedeli keşke bu kadar ağır olmasaydı.
İNSANLIĞIMI YİTİRİRKEN
Reviewed by Selin
on
23.3.22
Rating:
Hiç yorum yok: