HAYVAN ÇİFTLİĞİ

   George Orwell'ın en çok okunan kitabı olan Hayvan Çiftliği, politikacıları ve siyaseti olabilecek en doğru ve kapalı biçimde eleştirmesi ile yayımlandığı ilk günden beri dünya çapında sansasyonel bir kitap olmuştur. İsim belirtmese de kitaptaki karakterlerin birçoğu gerçek kişileri temsil etmektedir. Hayvan Çiftliği, okuyucular tarafından çok ilgi görse de verdiği mesaj yüzünden birçok devlet tarafından yasaklanmış veya sansürlenmiştir. 

   Basitçe konusuna bakacak olursak, İngiltere'de bir çiftlikte Koca Reis ismindeki domuz sabahtan akşama kadar insanlar için sadece karın tokluğuna çalıştıklarını fark eder. Bir gece çiftlikteki bütün hayvanları toplar ve hepsinin birer köle olduğunu, insanların ise hiçbir şey yapmadan hayvanları kullanarak rahat içinde yaşadıklarını anlatır. Bu düşünceler hayvanların ilgisini çeker. Birkaç gün sonra Koca Reis'in ölmesi üzerine hayvanlar yönetimi ele geçirmeyi planlamaya başlarlar. En zekiler olan Snowball ve Napoleon adındaki domuzlar diğerlerine önderlik etmeleri için seçilirler. Bir gün çiftlik çalışanlarının hayvanlara kötü davranmalarını fırsat bilirler ve hem çiftlik sahibini hem de çalışanları çiftlikten kovarlar. Çiftliğin adı artık Hayvan Çiftliği olur.

   Fakat zamanla domuzların aralarında anlaşmazlıklar çıkmaya başlar ve Napoleon, Snowball'u çiftlikten kovar. Snowball'un fikirlerini kendi fikri gibi ortaya koyar ve kendisi başa geçer. Napoleon, çiftlikteki kurallı değiştirmeye ve çiftlikten kovduğu Snowball'a iftiralar atmaya başlar. Diğer hayvanlar ağıllarda kalmaya devam ederken domuzlar artık eski çiftlik sahibinin evinde kalırlar, insan kıyafetleri giyip iki ayak üstünde yürüyerek insanlar gibi davranırlar. Buna itiraz eden olduğunda ise mutlaka geçerli bir sebep sunarlar. Ta ki bir akşam diğer çiftçilerin yemeğe gelmesine kadar. Evin içinde masada oturup sohbet eden domuzları gizlice izleyen hayvanlar şahit oldukları şey karşısında gerçeği anlarlar. İnsanlar gibi, domuzlar da diğer hayvanları alt kesim olarak görüyor ve onları kullanıyorlardı. Domuzlar ve insanlar arasında artık hiçbir fark kalmamıştı.

                             

   Yazıldığı dönemin siyasetçilerini baz alarak yazılmış olsa da günümüzde bile devam eden bazı durumları çok güzel bir şekilde yansıtması hala en çok okunan kitaplar arasında olmasını sağlıyor. Bence olayları çok güzel anlatmış. Dünyada yıllardır devam eden bir döngüyü küçük bir çiftlik ile korkusuzca gözler önüne seriyor.