KAFES

"Sakın gözlerini açma" 

   Filmi çekilen popüler kitaplardan biri olan Kafes'in kitabı da, filmi de çok ilgi görmüştü. Kitabı uzun zaman önce okudum fakat eşsiz konusuyla aklımda derin bir iz bırakmıştı.

   Hepimiz kitap okurken ister istemez okuduğumuz olaylar, karakterler, mekanlar aklımızda canlanır. Sanırım benim okurken aklımda canlandırmakta en çok zorlandığım kitap bu kitaptı. Nedeni ise tamamen kitabın konusu.

   Birden bire ortaya çıkan bazı varlıklar ile bütün insanlığın kaderi değişir. Bu varlıkların neye benzediğini asla öğrenemeyiz, zaten bunu öğrenenler de gördüklerini anlatacak kadar yaşayamazlar. Çünkü bu varlıkları görenler kendilerini kaybederler ve hayatlarına son verirler. Hikaye, bir şekilde bu kıyametten kurtulup şehirden uzakta bir eve kaçan Malorie'nin yaşadıklarını anlatır. İlk başta basit bir hikaye gibi geliyor olabilir fakat durumu ilginç kılan şey neredeyse bütün kitap boyunca ana karakterin gözlerinin kapalı olması. Etrafını sadece dokunarak ve dinleyerek kontrol ederek hayatta kalmaya çalışır. İşte bu yüzden okuyucu da olayları aklında tam olarak canlandıramaz. Yani kitabı okurken aslında biz de karanlığın içinde yönümüzü bulmaya çalışırız. Bu durum zaten bizi yeteri kadar geriyorken bir de üstüne üstlük Malorie kendini iki bebekle birlikte bulur. Bu bebekleri o terk edilmiş evde, tek başına büyütür. Çocuklar yeteri kadar büyüdüğünde ise artık bulundukları yeri terk etmeleri gerekir. Fakat bu da hiç kolay olmaz. Bu sefer hem kendisi hem de çocuklar göz bandı takmak zorundadırlar ve ne olursa olsun, asla gözlerini açmamaları gerekir. Yolda kurt sürüsünün saldırısına uğrarlar, deli bir adamla karşılaşırlar ve her şeye rağmen yollarına devam etmeye çalışırlar. Kitabı, ana karakterin ağzından okuduğumuz için onun gibi biz de hiçbir şey göremeyiz. Bunun sadece düşüncesinin bile o kadar ürkütücü olduğu kısımlar var ki, okurken sizi neffessiz bırakıyor. Şahsen kitabı okurken bazı kısımlarda daralıp, biraz soluklanmak için okumaya ara verdiğimi hatırlıyorum. Bu sırada gizemli yaratıkların nereden, ne amaçla geldikleri ve nasıl gözüktükleri gizemi ise sizi sürekli bir sonraki sayfaya sürüklüyor. 

                       

   Biraz da filminden bahsedecek olursak, Kitabı ilk okuduğum zaman filminin çıkacağı hakkında söylentiler vardı fakat açıkçası ben bunlara pek ihtimal vermiyorum. Çünkü anlattığım gibi, neredeyse bütün kitap boyunca ana karakter ile birlikte bizlerin de gözleri kapalı oluyor, etrafı göremiyoruz. Bu durumda filmi nasıl çekilebilir ki diye düşünüyordum. Ta ki 2018 yılında gerçekten filmi çıkana kadar. Her zamanki gibi kitap, filmden daha güzel. "Bird Box" ismiyle çıkan filmin dünya çapında çok büyük bir ilgi görmesine rağmen beğenmeyenlerin sayısı da bir hayli çoktu. Film hakkında fazla bir şey diyemeyeceğim fakat gerilim ve gizem konularına ilginiz varsa Kafes kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca yazarın ilk kitabı olmasına rağmen bu derece orijinal bir konuya sahip olması ve yapılabilecek betimlemelerin kısıtlı olmasına rağmen bu kadar düzgün yazılmış olması da kitabın bir diğer ilgi çeken özelliğidir.