KIZIL NEHİRLER

"Biz efendileriz, biz köleleriz. Biz her yerdeyiz, hem de hiçbir yerde. Biz karar verenleriz. Kızıl Nehirlerin hâkimiyiz." 

   Grangé'nin 2001 yılında basılan kitabı Kızıl Nehirler, zamanında çok konuşulan bir kitap oldu. Bunun nedenlerinden birisi de aynı adla çekilen Kızıl Nehirler filmiydi.

   Günümüzde bile üstündeki ilgiyi kaybetmeyen bu kitabın konusu ise tabii ki bir cinayet ile başlıyor. Küçük bir kentte kütüphane görevlisi olan Caillos'un bedeni, cenin pozisyonuna getirilmiş bir halde kayalıkların arasında bulunur. Baş komiser Pierre Niemans, bu cinayet davasıyla ilgilenmesi için görevlendirilir. Olaydan kısa bir süre sonra Niemans'ın kente gelmesi ile yeni bir ceset daha ortaya çıkar. Bu ceset de dağdaki buzların içinde, aynı şeylere maruz kalmış şekilde bulunur.

   Bu sırada küçük bir kasabada polis Karim Abdouf'a bir okul ve mezar hırsızlığı ihbarı gelir. Mezarlığa gittiğinde on yaşında ölmüş bir çocuğa ait olan mezardan sadece bir fotoğraf çalınmış olduğunu görür. Bunun nedenini merak ederek okula gider. Okulda da bu mezarın sahibi olan çocuk ile ilgili bütün belgelerin ve kayıtların çalındığını öğrenince bu iki hırsızlık arasında bir bağlantı olduğunu anlar ve bu olayı detaylı olarak incelemeye başlar.

   Bu sırada korkunç cinayetleri araştırmakta olan Niemans ile Karim'in davaları kesişir ve birlikte çalışmaya başlarlar. Bu süreçte bir ceset daha bulunur ve öldürülen kişilerin arasındaki bağı, mezarlıktaki çocuğun kim olduğunu, o kentte yıllardan beri yapılan gizli işleri açığa çıkarmaya başlarlar. En sonunda ise okurken bu iki davanın kesiştiği yerde ağzınızı açık bırakacak gerçekle karşılaşıyoruz. Tabii ki bunu burada anlatıp kitabın heyecanını kaçırmayacağım. 

                          

   Grangé'nin yazdığı en önemli kitaplardan birisidir Kızıl Nehirler. Çünkü bu kitabın, hem filminin çekilmesi hem de hikayenin güzelliğinin, okur sayısının artmasında çok büyük bir katkısı olduğunu düşünüyorum. Kitabın başlarında yavaş ilerlediğini düşünebilirsiniz ama emin olun kitabı bitirdiğinizde buna değdiğini göreceksiniz. Yazar her zamanki gibi aklımızla oyunlar oynayıp olabilecek en beklenmedik sonu veriyor bize. Ben burada elimden geldiğince az bilgi vermek istedim çünkü fazla bilgi kitabın gizemini kaçırabilir. Herkesin okurken o şaşkınlığı yaşayıp fikirler üretmesi daha güzel olur. Kitabı okuduktan sonra filmini de izleyebilirsiniz, hikaye gayet güzel aktarılmış, oyuncu seçimleriyle de çok güzel bir film olmuş. Fakat rahatsız edici imgelere karşı hassas olan kişiler bunu tekrar düşünmek isteyebilirler. Eğer okurken sizi düşündürebilecek, her sayfasında sizi şaşırtacak bir kitap arıyorsanız Grangé'nin çoğu kitabı gibi Kızıl Nehirler' de doğru tercih olacaktır.