Çok sevdiğim bir diğer Tolkien kitabı ise Beren ile Luthien. J.R.R.Tolkien tarafından yazılıp oğlu Christopher Tolkien tarafından basılan kitaplardan birisidir. Beren ile Lúthien'in hikayesi Orta Dünya'da geçen en büyük aşk hikayesidir diyebiliriz. Tolkien bu hikayeyi yazarken karısından ve evliliğinden ilham almış, bu da hikayeyi bu kadar özel kılan şeylerden birisidir.
Hikaye, insan Beren'in Melkor ile uzun süredir içinde olduğu savaşta babasını ve diğer yoldaşlarını kaybetmesi üzerine intikam peşinde koşarken yolunun elf diyarı Doriath'a düşmesi ve orada Lúthien'i görmesi ile başlar. İlk görüşte ölümsüz elf prensesine aşık olur, daha sonra prenses de ölümlü insan Beren'e aşık olur ve birlikte kralın huzuruna çıkarlar. Ancak kral Beren'den hoşlanmaz ve kızıyla birlikte olmasını onaylamaz. Kızına verdiği söz yüzünden Beren'e zarar veremez ama birlikte olamamaları için kurnazca bir fikir yürütür. Zamanında Melkor tarafından elferden çalınan, çok güçlü üç elmastan birini getirmesini ancak o zaman kızıyla birlikte olabileceğini söyler. Bu elmaslar Silmarillerdi ve kimsenin onları karanlıklar efendisi Melkor'dan çalması mümkün değildi. Hatta onlara yaklaşması bile cesaret isterdi. Ama Beren bunu hiç düşünmeden kabul etti çünkü Lúthien'e olan aşkı o kadar güçlüydü ki zaten onunla olamazsa ölmeyi tercih ederdi. Prenses buna karşı çıksa da Beren hemen yola koyuldu. Kral, onun peşinden gitmemesi için Lúthien'i bir kuleye hapsetti ama bu prensesi durduramadı ve prenses de kaçarak Beren'in peşinden gitti.
Yolculuğu sırasında yeni yoldaşlar edinen ve kayıplar veren Beren en sonunda Sauron'un kalesinde esir düşer. Bu sırada Lúthien de yolda saldırıya uğrar ve esir edilir. Orada devasa, konuşan bir tazı olan ve tazıların efendisi olan Huan'dan yardım ister. Birlikte Sauron'un kalesine giderler ve orada Sauron'un kendisi de dahil olmak üzere bütün düşmanları yenerek Beren de dahil olmak üzere bütün esirleri serbest bırakırlar.
Çeşitli türlerden düşmanları geçtikten sonra birlikte Melkor'un kalesine varırlar. Melkor'un huzurunda Lúthien, sihirli bir şarkı söyler ve bütün kale bu şarkıyla birlikte uykuya dalar. Şarkının sihrine yenik düşen karanlıklar efendisi de yere yığılır ve tacında taşıdığı Silmariller yere düşer. Bunun üzerine Beren hemen taşlardan birini alır, tam kaçacakları sırada Melkor'un önceden kapıya yerleştirdiği dev kurt adam Carcharoth ile karşılaşırlar. Kurt adam, Beren'in Silmaril'i tuttuğu elini koparıp yutar ve daha sonra taşın gücünden yanarak uzaklaşır.
Tabii ki hikaye burada bitmez ancak buradan sonrasını kendiniz okursanız daha güzel olacağı için anlatmak istemiyorum.
Kitap düz yazı şeklinde yazılmış, aralarda şiirler ve şarkılar da içermekte. Ayrıca aralarda bulunan Alan Lee çizimleri kitaba çok güzel bir hava katıyor. O dönemi, olayları kafanızda canlandırmanızı daha rahat kılıyor.
Bu hikaye Silmarillion kitabında da çok önemli bir yere sahip. Zaten o kitap, adı üstünde Silmaril denilen bu üç elmasın etrafında gelişen olayları detaylı bir şekilde ele alıyor. Eğer ağır gelir ya da onu okuyacak zamanım yok diye düşünürseniz önce Beren ile Lúthien kitabını okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca Yüzüklerin Efendisi filmlerinden Sauron karakterine ilgi duyuyorsanız kesinlikle okumanız gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum çünkü bu kitap ilk çağda geçiyor ve Yüzüklerin Efendisi 3.çağda geçiyor. Yani Sauron henüz benliğini, içinde bulunduğu bedeni yitirmeden önce onunla karşılaşıyoruz bu kitapta. Ve Sauron'un sadece bu kitapta geçen, önemli güçlerini de öğrenmiş oluyoruz. Kısacası, hem fantastik hem romantik hem de macera dolu bir kitap okumak isterseniz Beren ile Lúthien'i okuyabilirsiniz.
BEREN İLE LUTHİEN
Reviewed by Selin
on
9.12.20
Rating:
Hiç yorum yok: