“Beni kandırabileceğini ya da oyun oynayabileceğini düşünebilirsin. Kafası ağır çalışan, ahmak bir kadına benzediğimi biliyorum. Ama aptal değilim Paul. Kafam da öyle ağır çalışmıyor.”
Stephen King, filme uyarlanan diğer kitapları gibi büyük bir başarı elde eden Sadist yani orijinal adı ile Misery'de de korku, gerilim ve gizem unsurlarını harika bir şekilde harmanlamış. Olayları ana karakterin kaleminden okuyormuşuz izlenimini vermesi de kitaba farklı bir boyut katmış.
Sevilen yazar Paul Sheldon yeni yazısına odaklanabilmek için sert geçen bir kış mevsiminde dağdaki bir otelde kalmak için yola çıkar. Fakat yolların kayganlığı ile kar fırtınasının birleşmesi ile ünlü yazar dağ yolunda kaza yapar. Gözlerini açtığında ise kendisini ağır yaralı bir şekilde ve neredeyse boş bir odada yatarken bulur. Daha sonradan onu kazadan kurtarıp yardım etmek için evine alan kişinin kendisinin en büyük hayranı olan Annie Wilkes olduğunu fark eder. Hemşire olan Annie, mesleğini bırakmış olsa da sağlık alanındaki bilgileri sayesinde Paul'a en iyi şekilde bakar. İyileşme surecinde ise Paul'un en ünlü eserleri hakkında konuşmaya başlar.
Bir süre her şey gayet planlı ve normal bir şekilde ilerler ta ki Annie, Paul'un son kitabını ve önceden yazdığı kitap serisinin sonu olan kitabı okuyana kadar. Paul'un sağlığı tam iyiye gidiyorken Annie farklı bir kişiye dönüşür, adeta bir bebek gibi bakıp ilgilendiği Paul'u yaralamaya ve iyileşmesini engellemeye başlar. Böylece geçmişinde sakladığı karanlık sırları da yavaş yavaş açığa çıkar.
Karların içinde tek başına duran bir çiftlik evinde çılgın hayranının elinden kurtulmak için Paul'un tek bir şansı vardır fakat onu da kaybetmesi ile o evden tek başına çıkması gerekir.
Stephen King'in diğer birçok kitabı gibi Sadist de 1990 yılında beyaz perdeye uyarlanmıştır. Gerek senaryonun kitaba oldukça bağlı kalmış olması gerek oyuncuların performansı ile yine okuyucuları ve izleyicileri hayal kırıklığına uğratmamış.
Korku türündeki diğer filmleri ve hikayeleri düşündüğümüz zaman aklımıza gelmeyecek unsurları kullanarak aynı gerilimi ve korkuyu okuyuculara aktarabilmesi Stephen King kitaplarının en sevdiğim özelliği diyebilirim. Sadist, çok büyük bir sevginin aniden aynı derecede büyük bir nefrete dönüşen hikayesi ile okuyucularını germeyi ve okurken nefeslerini tutmalarını sağlayabiliyor.
Filmi ile kitabı aynı hikaye örgüsüne sahip olduğu için öncelikle kitabını okumanızı tavsiye ederim. Fakat ardından filmini izlemeyi de kesinlikle unutmayın.
SADİST
Reviewed by Selin
on
17.10.22
Rating:
Bookwitch takipçileri üzgün ve ne okuyacağını bilmez halde yeni özetleri bekliyor.
YanıtlaSilŞu anda okuduğum kitap biter bitmez yeni bir yazı yazacağım, ilginiz için teşekkür ederim
Sil