RESİMLİ ADAM

"Her resim ufak birer hikâyedir. Onları seyredersen birkaç dakika içinde sana bir öykü anlatırlar."

   Resimli Adam, uzun zamandır oldukça ilgimi çeken ve okumak istediğim kitaplardan birisiydi. Fahrenheit 451'i okuduktan sonra aynı yazara ait olan Resimli Adam'ı okumak bana yazarı biraz olsun tanıma fırsatı verdi. Fakat bunlardan önce kitabın konusundan bahsedelim. 

   Bu kitap için belirli bir konuya sahip denilemez aslında. Kitap, 18 farklı hikayeden oluşuyor. Bu hikayeler kitabın başında karşılaştığımız resimli adam denilen kişinin vücudundaki dövmelerin hikayeleridir. Bütün hikayelerden ayrı ayrı bahsetmeyeceğim fakat hepsinde olan ortak noktalardan bahsetmek istiyorum. Bunlardan ilki distopik ve fütüristik yani çağ ötesi olmaları. Hikayelerin hepsinde günümüzde bile bulunmayan oldukça ileri seviye bir teknoloji olduğunu görüyoruz. Fakat insanlar bu teknoloji ile her işlerini robotlara yaptırırken bile mutlu değiller. İleri çağ sorunları diyebileceğimiz sorunlara sahipler. Bir çoğunda olaylar başka gezegenlerde hatta uzay boşluğunda geçiyor. Fakat kulağa her ne kadar heyecanlı gelse de neredeyse bütün hikayeler üzücü bir sona sahip. Bu da hikayelerin bir diğer ortak noktası. Hepsi hüzünlü, gerilimli ve buruk bir sonla biten olaylara sahip. Yazar bir nevi geleceğin olası sorunlarını anlatıyor bizlere. Gezegenler arası savaş, hayatta kalma çabası, çaresizlik gibi olaylara ve duygulara bolca yer veriliyor. Ayrıca hikayelerin hepsi yazıldığı dönemden çok ileri zamanlarda geçiyor. Bazen 2155 bazen ise daha ileri yıllarda hatta zaman yolculuğunu konu alan bir hikaye bile mevcut. Bu da kitaba çağ ötesi bir özellik katıyor diyebiliriz.

   Ray Bradbury'nin henüz sadece iki tane kitabını okuma şansım oldu ve yazarın genellikle gelecek, ileri teknoloji ve uzay çağı hakkında yazdığını fark ettim. Maalesef bu konular bir kitapta benim ilgimi çeken konular değiller. Ayrıca yazarın kullandığı dil ve yazım tarzı da bana hitap etmedi. Yine de bu eserin 1950 yılında yazılmasına rağmen oldukça ileri görüşlü ve geniş bir çerçeveye sahip olması hoşuma gitti. Ayrıca gelecek nesiller tarafından kitapların ve yazarların kaybedilmesi Ray Bradbury'nin korkularından biri diyebiliriz, zira bu durum eserlerinde de görülüyor. Kendisi bir gün kitapların yok edilmesinden ve insanların bütün o güzel eserleri unutmasından oldukça endişe duyuyor. Bu da yazarın kitaplarında değindiği güzel bir konu.

   Resimli Adam kısa hikayelerden oluştuğu için okuması kolay ve eğlenceliydi. Özellikle fütüristik hikayeleri ve uzay çağına ilgi duyanlara göre bir kitap.