EROİNLE DANS

"Her şey yolundayken temiz kalmak kolay; önemli olan, olumsuzluklar karşısında da güçlü durabilmek" 

   Döneminin en popüler yazarlarından biri olan ve dram romanları ile çok ilgi gören  Canan Tan'ın en çok konuşulan kitaplarından biri de Eroinle Dans'dır. 2005 yılında basılmış olmasına rağmen 2010lu yıllarda dahi çok satan kitaplardan olmayı başarmıştır.

   Kitap, isminden de anlaşılacağı gibi eroin ile verilen mücadeleleri anlatan bir konuya sahip. Eroinin hayatlara nasıl girdiğini ve nasıl sorunlar yarattığını genç bir kızın perspektifinden görüyoruz. Ana karakterimiz Eylül, Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanır ve zorlukla da olsa yurda yerleşir. Oda arkadaşlarından Ece ile ilk günden birbirlerine alışsalar da Dünya ile pek anlaşamazlar. Fakat uyumsuz gibi görünen Dünya'nın da kendine has bir hikayesi vardır. Sorunlu bir aileye sahip olan Dünya küçük yaşta iken annesi ile babası boşanır ve ikisi de onu istemez. Bunun üzerine Dünya'yı babaannesi büyütür bu nedenle hiçbir zaman anne, baba sevgisi görmeden büyür. Üstüne üstlük annesinin yeni eşi tarafından tacize uğrar ve annesi Dünya'yı suçlar. Bu olaydan sonra Dünya, kaçış yolunu alkol ve uyuşturucuda bulur. Dünya'nın hikayesini dinledikten sonra Eylül, ona karşı sempati ve yakınlık duymaya başlar. Onun yanında olması gerektiğini hissederek bundan sonra onun gittiği ortamlara Eylül'de girer. Bu sayede Eylül'de uyuşturucu ile tanışmış olur.

   Sadece deneyerek başlar ve bağımlı olmayacağını, bunu kontrol edebileceğini düşünür. Bir süre sonra düzenli olarak Dünya ile birlikte madde kullanmaya başlar. Bu sırada erkek arkadaşı ile sürekli kavga etmeye başlayan Dünya'nın durumu iyice kötüye gider.

   Çok büyük bir acı yaşamak zorunda kalan Eylül'de zararsız olduğunu düşündüğü uyuşturucuya gitgide daha da bağlanır. Bu durum artık onun hayatını ele geçirir ve ailesi ile bile görüşemeyecek duruma gelir, etrafindaki insanlara yalan söylemeye başlar. Kaçmaya çalıştığı sona doğru gittiğini fark ettiği zaman ipleri eline geri alması gerektiğini anlar ve bunun için savaşmaya başlar.

                         

   Özellikle ülkemizde her ne kadar konuşulmaktan kaçınılsa da yaşanan bazı gerçeklerden kaçmak mümkün değil. Bir şeyin konuşulmaması onun yaşanmadığı anlamına gelmiyor. Ayrıca bu bir kaçış yolu da değil. Uyuşturucu da bu konulardan birisi. Maalesef kimin nerede, ne ile karşılaşacağını bilmemiz mümkün değil bu yüzden asla yapmaz dediğimiz kişiler bile kullanıcı olabilirler. Bunu engellemenin yolu, yokmuş gibi davranmak yerine o kişiye destek olmak ve yardım etmektir. Bu yüzden hayatın bir gerçeği olan bu konuyu kitaba dökmek ve bir miktar da olsa okuyucuları bilinçlendirmek açısından Eroinle Dans'ın güzel bir roman olduğunu düşünüyorum. İnsanların iç dünyasında, özel hayatında yaşadıklarını bilemeyiz ama en azından sorarak yanlarında olmaya çalışabiliriz.

   Özellikle 17-20 yaş arasındaki okuyuculara tavsiye edebileceğim bir kitap. Şimdiden iyi okumalar. 

   Kitap hakkında konuşmak isterseniz veya sorularınız olursa yorumlar kısmında yazabilirsiniz.